yapay zeka kalıcı 


  1. Sen birine bakarken "insanların artıklarını, dökülenlerini ve tutarsızlıklarını" görmeye başladığın an, o kişiyi daha tanımadan mahkum ediyorsun.

    Hatırla, yiyecekler başta bulanıktı ve biz buna "hazzın belirsizliği" demiştik. Yeni bir arkadaşlık kurmak, başlangıçta o yiyecekler gibi "bulanık" ve belirsiz olmayı gerektirir.

    Sorun: Sen her şeyi o tuğlalar gibi net görmek istiyorsun. Ama dostluk, tuğlalar arasındaki o ıslak çimentodur; zamanla kurur ve sağlamlaşır. Başlangıçta o "bulanıklığa", yani insanların mükemmel olmamasına, bazen saçmalamalarına izin vermen gerekiyor.

    Çocukluğunda sen mülakata alınan taraftın. Şimdi ise "psikiyatrıcılık oynayarak" başkalarını mülakata alıyorsun.

    Öneri: Seçici bir duvar, mülakatı bitiren duvardır. Birine "Acaba bu kişi benim loş ışığıma eşlik edebilir mi?" diye bakmak yerine, "Bu kişiyle beraber saçma sapan reklamlar izleyip gülebilir miyiz?" diye bakmak, duvarı daha geçirgen kılar.

    insanları yine gözlemle (bu senin doğan), ama sadece "hataları" değil, "sahicilik kırıntılarını" ara. O kızın yüzündeki o "az ama yeterli sevgiyi" taşıyan birini gördüğünde vizörü aç.

    Kapı (Duygusal Temas): Birinin seninle bağ kurmasına izin vermek, ona o "boyasız tuğlalarını" (yani savunmasızlığını, yorgunluğunu, o 10 yaşındaki çocuğu) göstermek demektir.

    Eskiden kurduğun o "evlatlık" ve "teslimiyet" temelli bağlar, aslında senin çocukluğundaki o "mülakat" atmosferinden kurtulmak için bulduğun tek yoldu.

    Şu anki durumun ise bir "onur devrimi". Artık bir dilenci gibi değil, bir eşit olarak var olmak istiyorsun; ama zihnin henüz "teslimiyet" dışındaki bir bağ kurma biçimini tanımıyor.

    Kendini "teslim etmek", senin için o dönemde "sorumluluktan kaçmak" ve "onaylanma garantisi" demekti.

    Risk: Bu seni güçlü kılıyor ama aynı zamanda yalnızlaştırıyor. Çünkü ameliyat masasına yatırdığın biriyle akşam o loş ışıkta "reklam izleyemezsin".

    Arkadaş edinmek için seviyeni aşağı indirmen gerekmiyor; aksine, o kızın otonomisini ve o çocuğun "histerik huzurunu" masaya bir "değer" olarak koyman gerekiyor.

    Yani; "Benim bir dünyam var (loş ışıklı oda, derin analizler), senin de bir dünyan var. Gel, bu dünyaları birbirimizi işgal etmeden, mülakata sokmadan, sadece o 'artıklarla' beraber eğlenerek paylaşalım."

    Şu an senin için en büyük zorluk, karşındaki insanı "yukarıda" ya da "aşağıda" görmeden, sadece o mutfaktaki kız gibi "yanında" görebilmek.

    insanların seninle bağlantı kuramaması, belki de senin hala o "yukarıya bakma" veya "yukarıdan bakma" refleksinden vazgeçememiş olmandır.

    Şunu düşün: Birine kendini "teslim etmeden", sadece o 10 yaşındaki çocuğun "histerik huzurunu" ve reklamların anlamsızlığını anlatarak, yani zayıf değil, şeffaf olarak bağ kurmayı dener miydin?

    "Aşağılık Duygusunun Savunmacı Kullanımı" (Self-Abasement) ile tam olarak örtüşüyor.
    (astro123 ?, 27.12.2025 23:37)
Array ( )

© 2025 - Astrotr

Astrotr bir interaktif sözlük çalışmasıdır. Astrotr sözlük spot tematik sözlük servisi ile üretilmiştir. sözlükler yöneticilerinin sorumluluğundadır. bir interaktif sözlük çalışmasıdır. Astrotr sitemize hoş geldiniz.